Eğer bir ülkede sık sık kanunlar, yönetmelikler, kurallar çıkartılıp daha sonra değiştiriiliyorsa burada ciddi bir aksaklık vardır. Eğer yaptığınız işi üç yıl sonra yeniden yapacaksanız niye baştan daha enine boyuna düşünüp bir kerede doğru yapmıyorsunuz?
Bir ülkede düşünce ve proje geliştirmeye yönelik sağlıklı bir politika ve kültür yok ise ülke kaynakları boşa akar. Büyük şehirlerimizde kaldırımların defalarca sık sık değiştirilmesi en basit bir örnek. Örneğin Londra’ya gidip bakınız ne kadar eski bir şehir... Sanki onlar da Çin’den taş ithal edemezlermiş gibi kendilerine, kendilerine ait olana sahip çıkıyorlar.
Türkiye’de fikir geliştirmenin önündeki en önemli etken olarak özgürlük yokluğu gösterilir. Doğrudur. Fakat eksiktir. Türkiye özgürlük konusunda 80 öncesine göre çok ilerlemiştir. Ama özgürlüğün etkin hale geçebilmesi için bir başka koşul vardır. Özgürlük baskınlığın olduğu yerde yaşayamaz.
Bu baskınlık yukarıdan aşağı güç ve iktidar sahiplerinden geldiği gibi, özgürlüğün sağladığı imkanları kullananların sorumsuz saldırgan tavırlarında da ortaya çıkabilir.
Türkiye baskınlığa karşı her kesimden her aileye kadar topyekun bir kültürel mücadele açmadıkça sayısız yapbozların kısır çekişmelerin girdabında yıllarını harcamağa mahkumdur.
Ali Riza SARAL
Monday, September 17, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)